Dikkat ettiyseniz sıfırdan bir yerlere gelen çoğu kişinin en önemli püf noktası tasarruftur. Bir yerlerden kısarak, birikimle yavaş yavaş bir şeylere sahip olunur. “Damlaya damlaya göl olur” atasözünü fazlasıyla benimsemek çoğu zaman bizim menfaatimize olur. Tabi cimrilikle tasarruflu olmanın arasındaki çizgiyi iyi korumak gerekli. Aksi taktirde epey itici bir görünüme sahip olursunuz. Cimri olmayın zaten, neden oluyorsunuz ki? Eli açık olun biraz!
Biz gençlerin çoğu maalesef tasarruftan bi haberiz. Elimize para geçtiği anda çarçur eder, ay sonunu getiremeyiz. Eğer öğrenciysen zaten pek bir şey diyemiyorum, çünkü öğrencinin tasarruflu olduğu ne zaman görülmüş. Eline geçen para ne kadar ki tasarruflu olsun. Tasarruf sadece para ile olmaz, kabul. Ancak gençliğin de verdiği bir hevesle bunlar asla düşünülemez. Belli bir sorumluluğun yoksa asla tasarruflu olmazsın.
Tasarruf deyince akla ilk gelen kişilerden biri annelerdir. Hatta ilk sıraya bile koyabiliriz. Annelerin o kadar fazla akıl almaz tasarrufları vardır ki adeta kıskandırır, şaşırtır, kendine hayran bırakır. Kimi zaman da sinir bozucu olur tabi ama yine de evi idare etmesi için bunlar gereklidir. Tasarruflarını pratiklikle birleştirdikleri zaman da bu tasarruflar daha bir keyifli hale gelir, bizim de işimize yarayabilir. Saçma sapan şeylerden kısarak ya da onları atmayarak çok yararlı eşyalar ya da yiyecekler elde edebilirler. İşte bunlar hep annelikten kaynaklanan şeyler.
Mesela anne olmayan bir kadını ya da henüz evlenmemiş bir kızı düşünün. Bunların ilginç tasarruflarının olduğunu düşünebilir misiniz? Düşünemezsiniz. Annelik, o kadar kutsal bir görevdir ki, bir kadını her yönden geliştirmekle kalmaz, daha da pratik hale getirir. Onların bu halleri sadece kendilerine değil, bizlere de yararlı olur. Hiç olmadık şeylerden yaptıkları ve icat ettikleri cisimler hayatı kolaylaştıran cinsten. Hem bu şekilde evin ekonomisine de büyük katkı sağlamış oluyorlar. Bu ilginç tasarruflardan bazılarına değinecek olursak;
– Eski Tişörtlerden Toz Bezi Yapma
Her evladın korkulu rüyası da diyebiliriz aslında bu duruma. Eski tişörtlerden toz bezi yaparlar ve toz bezine para vermezler doğru ama sevilen tişörtten de yaptıkları görülmüştür.
-Yoğurt Kabı Biriktirmek
Eve alınan yoğurtların kabı pek atılmaz. O kaplardan saksı yapılır, çöp kutusu yapılır ya da yiyecek konur.
-Bayat Ekmeklerden Börekler, Çörekler Yapabilme
Bizim için işin en keyifli olduğu zamanlar bunlardır. Bayatlayan ekmeklerden nefis yiyecekler yapabilirler. Köfteye koyabilir, yumurtalı ekmek yapabilir..
-Bayatlamış Yoğurttan Yayla Çorbası Yapmak
Bilirsiniz ki yoğurt çabuk bozulan bir besin kaynağı. Bozulunca yenir mi? Tabi yenmez ama atılmaz da! Çünkü anneler ondan nefis yayla çorbası yapabilir.
-Pilavdan Çorba Yapmak
Evde kalan pilavları da dökmez anneler. Eğer ki pilav yenmiyorsa hoopp çorbaya katılır ve mis gibi de yenir.
-Dondurma Kabını Saklama
İnsanın aklına geldikçe hüzünlendiren, gözyaşların akmasına sebebiyet veren bir durumdur bu. Büyük bir afiyetle yenen dondurmanın kabını neden atmazsın ki anacım? O kaba salça koyar, bezelye koyar, peynir koyar ve atar dolaba. Biz de dolabı açtığımızda saf gibi sevinir, onun dondurma olduğunu sanarız. Alırız tatlı kaşığımızı, yerleşiriz koltuğumuza ve sonra hayalkırıklığını yaşarız.. 40 derece havada buz gibi dondurma hayali adeta bir salçanın, bezelyenin, peynirin yüzünden yerle bir olmuştur. Birazcık şanslıysak içinden sarma çıkabilir tabi.
-Sıvı Sabuna Su Koymak
Annelerin en çok yaptığı eylemlerden biri. Aynı biten şampuana olduğu gibi sıvı sabuna da su katılır ve günlerce daha kullanılması sağlanır.
-Çamaşır Makinesinden Boşalan Su İle Balkon Ya Da Merdiven Yıkamak
Balkon ya da merdivenler mi yıkanacak? Neden gereksiz yere kovalarca su gitsin ki? Hemen çamaşır makinesine yönelinir ve boşalan sular biriktirilir.
-Portakal Kabuğundan Reçel Yapmak
Bazılarımız sevmese de annelerin vazgeçilmezlerinden biri de budur. Soyulan portakal kabuklarından bir şaheser yaratabilirler. Tıpkı portakallı reçel gibi. Pardon portakal kabuklu!
